1 Kasım 2013 Cuma

1 yaş...

Tıp tıp atan bir kalp gördüğümü hatırlıyorum ekranda... O an yaşadığım heyecanı ve şaşkınlığı anlatmam güç... Heyecanım, bir cana vesile olabilmekten, şaşkınlığım, anatomi cahilliğimden...

2 Ekim 2013 Çarşamba

homofobi günceleri...



Gazetede ‘6 yaşında çocuk, cinsiyet değiştirdi’ başlığını gördüğümde pek çoğumuz gibi spekülatif bir haber başlığıdır, asılsızdır diye düşündüm. ‘Hadi lan’ diyerek detayları gözden geçirdiğimde, konu ile ilgili ne düşüneceğim konusunda çaresiz kaldığımı hissetim.

27 Eylül 2013 Cuma

kaleydoskopik ortamlar...




Ağzından ateş yerine gökkuşağı renklerinde toplar saçarak üzerime doğru uçan pembe bir ejderha görüyorum. Toplar, birleşerek kocaman bir gökkuşağı oluşturuyor. Ejderha mutlu. En azından benden mutlu gözüküyor.

23 Ağustos 2013 Cuma

gaipten sohbetler #1...


Bir düşünsene Saki, şu anda kim bilir kaç kişi karısına ya da kocasına bakıp, iç geçirerek “Nasıl oldu da bu hale geldik? Bu kadın / bu adam, benim bir zamanlar uğruna hayallerimden vazgeçtiğim kişi mi gerçekten? Nerede yanlış yaptım? ” diye düşünüyordur acaba…
Ilımış birasından büyükçe bir yudum alan Saki, baygın gözlerini Melun’a devirip, ‘Oğlum hastasın sen.’ dedi, ‘Normal olsan, “acaba şu anda kaç kişi sevişiyordur?” diye düşünürdün…

5 Haziran 2013 Çarşamba

bir çapulcudan oğluna...




Canım oğlum,
Bu satırlar yazılırken, bir yandan da ülkemizde tarih yazılıyor.
Maalesef utançlarla, darbelerle dolu yakın tarihimizi bizden esirgeyen ve ısrarla ‘Germiyanoğulları, Karamanoğulları’ tarihçiliği ile hepimizi tarihten soğutan eğitim sistemimizde muhtemelen yer almayacağı ve büyüdüğünde, belki de bu bilgiden mahrum kalacağın endişesiyle sana bırakacağım bir şeyler olsun istedim.

27 Mayıs 2013 Pazartesi

okunmaması gereken kitaplar...



'Soğuk soğuk terliyorum... Kapkara bir sıkıntı kaplamış içimi. Paltomun cebinde her adımımda şıkırdayan anahtarlığım misali, en mutlu anımda dahi hissettiriyor kendini. "Yabancısın" diyor, iç sesim. Ait değilsin buralara... "Ne demek yahu?" diyorum. Buralıyım ben. Bal gibi de aitim buralara. Nereye giderim bu yaştan sonra? Hem niye gideyim ki? Burası memleketim benim..." Ama bırakmıyor beni... Sokakta gezerken, dolmuşa binerken, televizyondaki tartışmaları, haberleri izlerken, insanlarla tartışırken hep o ses... "Yabancısın sen..."

14 Mayıs 2013 Salı

ağlamıyorum, gözüme bişey kaçtı...



Güçlerin birbirleriyle orantılandığı demokrasi süreçlerinden geçiyoruz şu günler…  Sevimsiz matematik hocamın oldukça bayağı kesirler konusunu müteakip ders sonlarına sıkıştırdığı oran orantı anlatımında mı, televizyona çıkıp beti benzinde dalgalanma olmadan konuşanların orantı anlayışında mı bir sıkıntı var bilemeyiz elbet…

3 Mayıs 2013 Cuma

neydi bu da vinci'nin şifresi...



Gözlerim midye kabuğu gibi aralandığı sırada buğulu görüntüye eşlik eden ritmik bip sesleri duyuyorum… Başım fena zonkluyor. Benim olmadığı her halinden belli bir yataktayım… Görüntü hala net değil. Bu bip sesi de ne? Azıcık doğrulmaya gayret ederken kolumda inceden bir sızı duyuyorum. Açılan damar yolunun iğnesi beni rahatsız ediyor. Damar yolu mu? Koluma sokuşturulmuş hortumu gözlerimle takip ederek, sağ köşede usul usul damlatan bir serum poşeti buluyorum…

29 Nisan 2013 Pazartesi

yemezlerdi nitekim...

Dilinin döndüğünce bir şeyler anlatmaya çalışırken, dili ağzında ters dönüp soluk borusunu tıkadığı için boğaz çatalına ince bendişli gümüş zarf açacağım ile ufak  bir delik açtığım boş boğazlı ahbabım, deliğe gerek kalmadan, soluksuz anlatıyordu …

26 Mart 2013 Salı

varoluşçu bir kahroluş hikayesi...



Tekrarlanan bir bokunu çıkarma vakasıydı benimki. Bokunu çıkarmanın bokunu çıkardığım günler yaşıyordum. Peki bokunu çıkarmanın rutinleşmesi mümkün müydü? Tıpkı bu kadar tekrarlandığında anlamını yitirmesi gibi?..

8 Şubat 2013 Cuma

hem sarhoşum, hem yastayım...


Bugün, büyük gün… Ayşenur’un doğum gününü kutlayacağız…

Her şey acı acı çalan telefonumu açar açmaz, o soluksuz sesin yersiz bir neşe içinde rutinimi allak bullak etmesiyle başladı:  Cnııım yarın akşam Kubilik Meyhanesi’nde doğum günümü kutlıycaaaz, kesin geliyosun bahane istemiorm, öptüm bay… 

1 Şubat 2013 Cuma

evrimde mutlu son (director's cut)...


‘Allaaah, çok şükürrr…’ diye iç geçirdi Çarli Marvin, Galapagos Adaları’nın sıcak kumlarına uzanıp, gökyüzündeki bulutları seyreylerken.  Bir yandan hayal gücünü zorlayıp bulutları bir şeylere benzetmeye çalışıyor, bir yandan da göğsünden yana sarkmış kolyesinin haç şeklindeki ucunu ovalıyordu...

18 Ocak 2013 Cuma

gerilere doğru ilerlerken...


‘Sağlı sollu arkalara doğru ilerlenmesi gereken, tıklım tıklım bir otobüsün içerisindeyim. Muavinimiz, İlyas Salman’a olan benzerliği ile dikkat çekiyor. Ancak dikkat çekmek için çok soğuk ve çok erken... Soğuktan burnumuza kadar çektiğimiz paltolarımız ve yer çekimine yenik düşen göz kapaklarımızla, dikkatinin bir yöne toplanması oldukça zor bir topluluğuz. Otobüs camiasında artık İlyas Salman’a benzerliği ile anılmak istemeyen muavinimiz, bu sefer dikkatimizi düzenli haykırışlarla çekmeyi başarıyor:

‘ Evet, gerilere dogru sağlı sollu ilerleyelim efenim; hadi amca, bah arhanda yer var daaa’

10 Ocak 2013 Perşembe

mayonez var mı Ümit?...



Naaber abi?’ dedi.
İyi olmasam ve durumunu pek merak etmesem de ‘İyidir Ümit, senden naaber?’ refleksiyle göğsümde yumuşattım durumu... İyidir derken, sanki dışarıdan kendi durumumla ilgili bir tahminde bulunuyor gibiydim, ‘İyiyimdir herhalde’ der gibi baktım.
Öncesinde cevabını verdiğime göre sorusuna soru ile karşılık vermiş olmadım değil mi?’ diye düşünürken bu kez ne cevap verdiğini kaçırdım. Son günlerde dikkatimi toplayamıyordum.