2 Ocak 2012 Pazartesi

yeni yıl holey!





Hep beraber kutlanacak yeni bir yıl için daha geri sayıma başlandı. Yeni yıla dostlarla, sevdiceklerle girebilenler çok şanslı...Evet, çok eğleneceğiz, çılgınlar gibi kutlayacağız ama neyi kutlayacağımızın da bilinçlenmek adına faydası olduğunu düşünüyorum: 

1. Bakire Meryem'den olma İsa'nın doğumu: Daha başlıktan 'hadi canım, olmuştur Hz. Yusuf'la falan bişiler, fanfini,ehe ehe' diye düşünmekte zorlanmayan bizler, eminim ki, tüm Hristiyan aleminin 'Eski Ahit' (bkz.Old Testament) ve 'İsa ve Mesih Kehaneti' (Jesus and Messianic Prophecy) ilkelerinden yola çıkarak kutladığı bu günü onlardan daha coşkulu kutlayacağız!

2. Santa Claus is coming to town: Kiminin hiç yaşamadığını öne sürdüğü, kiminin Demre'de doğmuş olan bıçkın bir Anadolu delikanlısı olduğunu iddia ettiği, zevksiz eşofman takımlı, koca götlü, hacı sakallı ama şansına nur yüzlü Noel Baba'nın geyikleri ile boy gösterip, bizi hediyelere boğacağı ümidini gün be gün (sene be sene hoş olmadı) kaybediyoruz sanırım. 

Aslında hiçbir zaman anamızın babamızın bizi bu tip martavallarla kandırmadığı ve Hristiyan bebelerine nazaran hayata bir hayli gerçekçi bir perspektiften baktığımız gerçeği, travmamızın dozajını minimalize ediyor. Daha çok, yaramazlık yaparsak Gulyabani'ye verilecek, okumazsak kaportacıda iş bulacak, topumuz inşaata kaçarsa bir dizi tatsızlık yaşayabilecek olan bizler, eminim şu anda ayakları yere daha bir sağlam basan nesiller olduk. Neymiş efendim ağacın altındaki, çorabın içindeki hediyeleri meğerse anası babası alıyormuş, şu anda büyük şok yaşıyormuş yaanee... Benim diş perisini yatağında basıp, ağzını burnunu kırmış arkadaşım var abicim...

3.Yeni bir yıl, yeni umutlar: Ömrümüzden 1 sene daha atıp, yaşımızı 1 yıl daha büyütmemizi bu kadar heyecanla kutlamamız da aleni polyannacılık aslında. Yeni yıl bizlere sağlık, mutluluk ve barış getirsin... Oldu... Sen 1 sene daha yaşlan ama daha sağlıklı ol, sırf yeni yıla girdik diye daha bir mutlu ol ve tüm küresel güç odakları, savaş tüccarları 'bu yıl başka ama' diye tüm dünyanın yararına projeler içinde yer alsın. Açlık, savaş, emperyalizm son bulsun, ulus devletler ortadan kalksın, kapitalist düzen 31 Aralık gecesi sona ersin, sınıflar ortadan kalksın, herkes mutlu  ve eşit olsun.. hı hı, tamam...

4. Milat Kavramı: Şimdi biz bu Milattan Önce döneminin kapanıp, Milattan Sonra döneminin başlamasını çılgınlar gibi kutluyoruz da, ortada bir de kayıp bir 0 yılı gerçeği var. (bkz: 0 year) Buradan hareketle, ya 1 yılbaşını eksik kutladık, ya da seneler önden gidiyor. Ha, 'şimdi bana kaybolan yıllarımı verseler' kutlar mıyım bilmem tabii...

Ama bilmekte yarar var, sistem sakat bence. Ayrıca Yeni Kronoloji sisteminde de Fomenko ve Nosovski'nin bambaşka iddiaları var. Diyorlar ki, evrensel anlamda kabul edilen kronoloji sistemi yanlış. Arkeolojik tarih saptama yöntemleri, karbon testleri, arkeometrik yanlış...İsa aslında 1152 yılında doğmuştur falan filan... E bir yanda da 1 yılın 354 bilemedin 355 gün olduğunu söyleyen Hicri bir takvim var. Oradaki milat, 20 Eylül 622. Her 33 yılda 1 yıl fark ediyor ikisinin arası... E ama şimdi ben nasıl gönül rahatlığıyla yeni yılımı kutlayacağım değil mi kardeşim ? Yani illa insanın içine bi kurt düşürüyorsunuz... 

5. Yeni yıl bahane, eğlence şahane:  Her halde en güzeli bu... Günün anlam ve öneminden bağımsız, dostlarla birlikte olmanın verdiği mutluluk...

Yeni yıl hepimize güzellikleri ile birlikte gelir umarım...

Sevgiler,
Mert

2 yorum: