3 Ağustos 2012 Cuma

avm treni: müsait bir yerde sıkıştım…


'Move your sexy body’ çalıyordu bangır bangır… Tekin Bilir, sıkı geçtiği AVM treninin içinde seksi vücudunu hareket ettirmek bir yana, burnunu bile kaşıyamaz durumdaydı. İçinde bulunduğu her ironik durumda yaptığı gibi yine tıslayarak hafifçe gülümsedi.
1.90 boyu ile 3 Vagon, 1 lokomotiften oluşan bu raysız, lastik tekerlekli ‘sözde’ trenin, (bazı ülkeler bu treni tanımıyordu) içerisine girmesi bile bir mucizeyken, bunu başarmanın sevinci kursağında kalmış, girer girmez buradan çıkma planları yapmaya başlamıştı. Önce omzunu dışarı almalıydı, ardından kendini hiç bükmediği kadar bükerek trenin üst çıtasından kurtulabilirdi. Her şey, biricik kızı Selin içindi…
Çocukları eğlendirmeye şartlandırılmış palyaço kılığındaki makinist kız, sesini giderek açtığı seksi vücutları harekete çağıran şarkının sonlarına doğru treni iyiden iyiye hızlandırmış ve neredeyse saatte 6 km gibi akıllara durgunluk verecek bir hıza ulaşılmıştı. Ortamda, müziğin de etkisiyle,  çocuklar olduğu bilinmese, birazdan içeriye köpük basılacak ve parti başlayacak gibi bir hava esiyordu.
Trende yaratılmak istenen parti havasına muhalif bir yüz ifadesi vardı makinist kızın… Palyçoların ve emektar tiyatrocuların tekelindeki o meşhur ‘evet herkesi eğlendiriyorum ama içim kan ağlıyor’ ifadesi, yüzüne yapılan ağır makyaja galip gelmişti.  Palyaço Krusty’ ya da rahmetli Heath Ledger’ın ‘Joker’i gibi pek de güven telkin etmeyen sabit ve depresif bakışlarla üzerine zimmetli treninin başına geçmişti. Mesleki tatminsizlik, tavırlarına ister istemez Hollywoodvari (ne demekse) bir karizma katmıştı. Az sonra dümeni kıracak ve treni hızla en üst kattan aşağı doğru sürecek, sis bombalarıyla her yeri birbirine katacak gibi duruyordu. Allah’tan trende bir adet Batman vardı. Tamam, 3 yaşındaydı ama bakışlarıyla dosta güven, düşmana korku salıyordu.
Kalitesiz yazlık diskolarını anımsatan müziğin sesi,  arttıkça cızırtısı da artıyor; küçücük çocukların iletişim için birbirlerine, ebeveynlerine bağırmaktan ve bunu kanıksamaktan başka çareleri kalmıyordu. Büyüdüklerinde bağırdıkları, seslerini yükselttikleri ortamlarda haklı kabul edilecekleri, dinlenecekleri bir memlekette yaşadıklarının idrakına varacak olan bu yavrucakların desibellerinin şimdiden yükseltilmesi, belki de onların yararınaydı. Yavrucuk desibeli, ‘tuttuğunu koparma’ adına önemliydi. Yüksek desibelli yavrucuklar, yüksek desibelli ailelerin geleceğe miraslarıydı.
Makinist kız, sesi açtıkça sanki küçüklerin de sesini açıyordu. Ağlayanlar, elinden balonu kaçanlar, kavga edenler, çığlık atanlar… Cümbüş treninde bir tek sol bacağını hissetmeyen Tekin Bilir hareketsiz ve sessizdi…
Daracık boşluktan kafasını eğerek dışarı bakan Tekin’in ömründen tüketim odaklı bir gün daha eksilirken, gözünün önünden Starbucks, Zara, Boyner, Intersport , Starbucks, Esse, Starbucks, Hotic, Adidas ve Sturbucks  gibi mağazalar 6 km/saat hızla akıp gidiyordu. Yaşamı, bir tüketim filminin şeritleri gibi gözlerinin önünden geçiyordu.
-SON-

CAST:

Tekin Bilir Kimdir?
Orta direk bir memur ailesinin ikinci çocuğuydu Tekin. Günümüz villa kavramlarından bir hayli uzak bahçeli bir evde büyümüştü. Derme çatma sobalı evlerinin hemen yanında meyve ağaçları yükseliyordu. Her gün birinin üzerinden diğerine atlar, bu da yetmez, mahallenin çocukları ile komşu bağlara dalardı. Ekibin bir numaralı ‘dut çırpıcısı’ idi. Ara sıra komşu sopası yese de, işin zevki adrenalinde ve morarmış bacaklarda gizliydi. Sabahtan çıkar, akşama kadar arkadaşlarıyla top teper, uzuneşek oynar, deredeki kurbağaları çıkartır, kızların üzerine haşere salardı.
Üniversiteyi kazanmasıyla baba ocağını terk etti.  Hiçbir zaman terk edemeyeceği, hayatını haddinden fazla karmaşıklaştıran Ankara’da kendine fanustan bir hayat kurdu. Burada evlendi ve biricik kızı Selin doğdu.


Selin Bilir Kimdir?
Selin Bilir, 2006 yılında elit bir özel hastanede açtı kapitalist dünyaya gözlerini. Televizyon, internet ve sosyal medya konusunda babası ile arasındaki mesafeyi kapatması fazla zamanını almadı. İyi bir kreşe verildi. Boş zamanlarını ailece çok sevdiği AVM’ leri dolaşarak, alış-veriş yaparak, bol bol Acun Ilıcalı yarışmaları seyrederek, oluşturduğu Facebook hesabından ve babasının geçen yaş gününde hediye ettiği PSP’ sinden oyun oynayarak geçirmekte.
Makinist Kız Kimdir?
Üniversite harçlığını çıkarmak için bu işe giren makinist kızımızın vizeler, finaller, bütünlemeler, harçlar, ev kirası ve asosyal kampüs ortamı gibi birçok derdinin arasında kendi hayatına dair pek fazla bilgi edinemedik. Kendisinden biraz bahsetmesi için yaptığımız ısrarlar üzerine en az Joker kadar karizmatik surat ifadesi ile üzerimize yürümeye başlayınca olay yerini hızla terk ettik…
Sevgiler,
Mert

1 yorum:

  1. Eline yuregine saglik. Bir baska beynimin derinliklerine sakladigim, simdi ve gelecekte karsima cikmasindan korktugum, bir konu. eskiden dogal olarak yasanani, simdi ek eforla yaratmak zorunda kalacagimiz bir hayat var onumuzde... Bunlari birbirimize hatirlatmali.girdaba kapilmamali

    YanıtlaSil