23 Mart 2012 Cuma

yaşam dediğin iki çizgiden ibaret...


Hatırlıyorum da, babam, yaptığım çocuklukları yermek, artık kazık kadar adam olduğumun altını çizmek için ‘bugün evlensen yarın çocuğun olur’ lafını kullanırdı hep… Ben de sanki biraz da müstehcen bir şeyler duymuşçasına gülümserdim mahcubiyetle karışık...


Gözüm kararana kadar teptiğim bir halay sonrası, babamın bu lafı anlamını yitiriverdi sonra. Evlendim. Babamın kafama kazıdığı çizelgeye göre, yarın çocuğum bile olabilirdi!! Evli- barklı adam oluverdim birden. Her ne kadar bana biçilen kalıbı pek dolduramasam, ev reisliği üzerimde pek bir emanet dursa da, gerçekler acıdır: ‘Kazık kadar adam’dım artık. Fark etmesem de, bilmesem ya da bilmek istemesem de, artık ben de o evli amcalardan biriydim…

Herhalde haylazlık dolu öğrencilik yaşamımdır sebebi, hayatım boyunca testlerden korkmuşumdur. Bir teste ya da sınava kendimi hazır hissederek giremedim bu yaşıma kadar… Gerçi bu seferki bir hayli farklıydı. Çünkü kazananı çok öncesinden belli, sadece sonuçların açıklandığı, başarının ise bir hayli göreceli olduğu bir testti bu… En bilineninin adı oldukça basit ve bir o kadar yıpratıcı: ‘May be baby’ (Türkçe meali: söz vermiş olmayalım ama sıçmış olabilirsiniz) Sorarım size: Yeryüzünde başka hangi testin pozitif sonucu kimi bünyeyi havalara uçururken kiminin başından aşağı kaynar sular döker ki?

Hangi baba çok hazırdır bu olağanüstü olaya bilmem ama her test gibi, bunun da (hele ki bunun) sonuçlarını duymaya hiç hazır değildim elbette… Hatta bu konu hakkında beni tam anlamıyla anlatan bir karikatürü sizlerle paylaşmak isterim:


Aşamaları özetlersek:

1. Evde esen ‘lan bi tuhaflık var’ rüzgarı ve konuşan gözler

2. En yakın eczaneye gidilerek 3 senedir evli olunsa dahi bok yemiş ergen mahcubiyeti ve telaşı ile gebelik testlerinden olup olmadığının sorulması

3. Eczacı ablanın (sanki kendi mitoz bölünüyormuş gibi) 1-2 saat gibi gelen 1-2 saniyelik göz süzmeleri akabinde aygıta kavuşma.

4. Güven vermeyen Çin malı plastik parçası üzerinde ‘bu mu karar verecek lan benim hayatımın geri kalanının şekillenmesine?’ sorgulaması

5. Sevimsiz tatbik ve gergin bekleyiş

Şunu açıkça söyleyebilirim ki bu alet bir pazarlama harikası! Çağımız teknolojisinin sunduğu olanaklarla insanoğlu 5 dakikada internetten HD bir film indirilebilirken, aletin menfi ya da müspet sonucu 5 dakika sonra vermesi biraz reklam kokuyor sanki. Ayrıca alet, kendinden beklenenden çok daha fazlasını yaparak uzay-zamanı bükebiliyor. O 5 dakika oluyor sana paralel evrende 5 saat!

İnsan kendini birden gergin müzik eşliğinde yarışmaya devam edip edemeyeceğini öğrenmek için kurbanlık koyun gibi bekleyen Yeteneksizsiniz yarışmacıları gibi hissediyor. Halbuki testi geçmek için çok da yetenekli olmaya lüzum yok. Yani negatif çıksa da ‘yeteneksizsiniz, bi boku becermediniz’ gibi bir anlam yüklemek de saçma... Maksat germek, heyecanı körüklemek… Tamam mı devam mı? Zaten yüreğimiz ağzımızda, sen babayı kalpten mi götürmeye çalışıyorsun kardeşim? Anne çocuğa mı sevinsin, kolu uyuşup kanepeye çöken babaya mı üzülsün?

Dedim ya, hele ki bu testin sonuçlarına hiç mi hiç hazır değildim. Sonucu öğrenmek için aletin yakınına doğru ilerledikçe, mesafe uzadı, hayatımızın geri kalanına iki adet çizginin karar verecek olması gerçeği, daha da sarsıcı bir hal aldı. İki çizgi gördüğümü hatırlıyorum, bir de gözlerim dolu sevdiğimi kucaklayışımı…

Yaşam dediğin iki çizgiden ibaret… İki çizgiyle başlıyorsun, sonra ufak ufak tutunuyorsun hayata. Şanslıysan yüzünde birçok çizgi ile de göç edip gidiyorsun…

Her şey yolunda giderse yakında bize katılacaksın. Daha fasulye kadarsın ama hoş geldin şimdiden. Ve daha şimdiden özür dilerim senden. Belki de iyi bir baba olamam sana…Agucuk, buguck bile yapamayabilirim, beceremiyorum. İyi baba nasıl olunur konusunda pek bir fikrim yok.  Ama bu hayattaki en iyi dostunum bilesin. Belki de böylece yolu yarılamış oluruz, ne dersin?

Şimdi izninle sen daha gelmeden falso vermemek için okumam gereken bir kitap var, bana müsaade…


Sevgiler,

Mert


6 yorum:

  1. Bu tam bir başyapıt olmuş.. Eğlendirirken düşündüren hatta sonlara doğru göz dolduran cinsinden..

    YanıtlaSil
  2. Bence de.. YalnIz sonunu baglayamayacaksIn diye cok korktum :)

    YanıtlaSil
  3. Komşu, komedyada her daim zirveyi zorlarken bu sefer biraz dram yaparak gene gönülleri fethettin.

    YanıtlaSil
  4. Bu hikayeyi gözümde canlandırarak okuduğum zaman, damağımda çok farklı bir tat bıraktı :) Çok güzel anlatmışsın her şeyi, bir de buna karşılık eşinizin de hissettiklerini ve düşüncelerini yazıya dökülmüş olarak alırsak değmeyin keyfimize...

    YanıtlaSil
  5. güzel haberler sizinle paylaşılınca daha bir güzel oluyor dostlar...

    YanıtlaSil
  6. Dostum dostummm
    Yazi guzel ama sen ne olur ne olmaz bunu okutma bizim junior a ilerde, iki cizgi bir telas sifir sorumluluk biraz agir gelebilir yavrucuga :P
    Saka bi yana kral gibi de olursun baba hatta kral baba olursun, gurur duyuyoruz senleee yuru beeah

    YanıtlaSil